Tartışma:Müslüman

Vikipedi, özgür ansiklopedi

İslam'ın şartları

Örneğin İslam'ın şartlarını Aleviler 5 değil, 40 tane olduğuna inanır. Bu durumda bu şartları Hanefi veya diğer Sünni Müslümanlar tarafından kabul edildiği doğrultusunda bir not düşmek iyi olmaz mı? --Cemyildiz 09:01, 5 Aralık 2005 (UTC)

  • Hanefiler değil ama "Ehl-i Sünnet alimlerine göre" veya "Genel görüşe" göre ibareleri de konabilir, fakat:
  1. Alevilerin veya Aleviliğin İslam dairesinin bir kolu olup olmadığı bugün tartışılmakta, bazı Alevi alim/düşünürler Aleviliğin artık bir İslam mezhebi olmadığı, yeni bir dini oluşum veya bir tür İslam yorumu olduğunu belirtmektedirler.
  2. Aleviler arasında da bu İslam'ın şartlarında bildiğim kadarıyla tartışmalar ve farklı görüşler mevcuttur.
  3. Genel olarak İslam'ın belirtilen akidesinde ve temel amelinde, Kur'an kaynak alınarak, belirlenmiş şartlardır bunlar (gerek İslam'ın şartları, gerekse de İman'ın şartları). Yani temelde bu mezheplere göre değişen bir şey 'olmamalıdır' ve 'değildir', İslam'ın akide ve temel emir, ibadet anlayışına göre. Sadece farklı mezhepler, yorumlar veya kişiler buna 'kendi bakış açılarına göre eklemeler, yorumlar' getirebilirler ama bu var olan İslam ve İman şartlarını değiştirmez.

Bu nedenlerden ötürü bence en doğrusu, alta "Alevilikte İslam'ın şartları konusunda farklı görüşler mevcuttur..." diye başlayan bir paragraf ekleyerek, Aleviliğin İslam'ın şartlarına getirdiği yorumu belirtmek 'en uygun ve düzenli' şekli olur. - Kubra 11:28, 5 Aralık 2005 (UTC)

Alevi olupta İslam'ın beş şartına inanan da var. Şu anda dünyadaki üç büyük mezhep olan Şii, Sünni ve Vahhabi mezheplerine göre İslam'ın şartı beştir. Tabii diğer inançların da kaç taneye ve hangi şartlara inandığını yazmak lazım. Ruzgar 13:28, 5 Aralık 2005 (UTC)

Bildiğim kadarıla İslamiyet'te Hanefi, Şafii, Maliki, Hambeli, Zahiri ve Sevri gibi mezhepler var ancak Alevilik veya Sunîlik birer mezhep değil, İslamiyet'in farklı yorumlarıdır. Elbette bunu söylerken kaynak göstermem lazım ama bahsi geçen konu çok temel bir bilgi olduğu için buna gerek duymuyorum. Bir dedenin Alevilik'in 40 şartı hakkında yazdığı bir makale: http://www.garipdede.com/Alevilik2.htm --Cemyildiz 19:41, 5 Aralık 2005 (UTC)

Mezhepler ikiye ayrılır birisi itikat(inanma biçimi) mezhebi birise de amel(uygulama biçimi) mezhebi. Sünnilik, Şiilik ve Vahhabilik 3 ayrı itikat mezhebidir, inanış konusunda aralarında fark vardır. Sünniliğin 11 imamı vardır 12'nci ise Hz.Mehdi olacaktır. Bu 11 imamdan dördü söylediklerini kitaba yazmıştır geri kalan 7 imamın söyledikleri unutulmuş ve onların mezhebinde olan kimse kalmamıştır. 4 uygulama mezhebi Hanefi, Hambeli, Maliki, Şafii'dir. Hanefi ile maliki de çoğu uygulama aynıdır şafii ile hanbeli arasında da aynı benzerlik vardır. Şiilikte ise benim bildiğim 4 uygulama mezhepi vardır. Şu anda hatırladıklarım Caferiler ve Aleviler. Tabii alevilerin arasından Şii inancında olmadıklarını savunanlar da var. Vahhabi mezhebindekiler kendilerini gerçek Sünni olarak tanımlarlar bunların en önemli özelliği kabirleri putperestlik olarak görmeleridir. Bundan başka çeşitli mezheplerde vardır, bunlar hem kendi itikat sistemlerini hem de kendi amel sistemlerini geliştirmişlerdir. Bunlar genelde yerel kalmışlar veya İslam'ın günlük hayatlarına uymadıklarını savunan ve genelde batılı ülkelerde yaşayan müslümanlar tarafından tercih edilmişlerdir. Ruzgar 20:05, 5 Aralık 2005 (UTC)


  • Aslında İslam'daki mezhepsel oluşumlar çok daha farklı. Temel olarak, "Siyasi mezhepler", "İtikad mezhepleri" ve "Fıkhi mezhepler" olarak üçe ayrılır. Şiilik, Ehl-i Sünnet ve Haricilik Siyasi mezhepleri oluşturur. Alevilik şiiliğin bir kolu olarak bilinir. Fakat bu açıdanda büyük sorunlar vardır, zira Şii gelenek, ameli ve itikadi temeller Alevilikle çoğu noktada bırakın tartışmalı olmayı, zıttır. Aleviliğin İslam'ın (dinin, mezhebin de değil) farklı bir yorumu olduğu bahsi bugün daha büyük anlam kazanmakta ve (en temel olan tevhid şartını barındırdığı için) İslam dairesinin içinden sayılmakla beraber İslami bir mezhep olarak kabul edilebileceği kesinlikle tartışmalıdır. Bu makale genel olarak 'İslam dini' üzerine, bu nedenle dinin öngördüğü ve ilk oluşumunda yer alan temlleri belirtmeli, mezhepsel farklılıkları veya detayları veya mezheplerin konumunu çeşitlerini değil. Mezhepsel detaylar o mezhebin sayfasında belirtilir, burada da gerekiyorsa (diyelim itikadi bir farklılıksa - zira itikad dinin en temel noktasıdır) kısaca bir iki cümleyle içerikte belirtilir. Zaten her mezhebin sadece "müslüman" kavramına yaklaşımını (bile) içine alacak bir makale yazmak mümkün değil (çok uzun sürer). Bu nedenle en doğrusu, 'belirtilmesi gerekiyorsa' (ki bence gerek yok, bu nokta Alevilik makalesinde belirtilmelidir) İslam'ın şartlarını içeren paragafın içeriğine eklenmesidir... Ayrıca yazının başına bunun genel bir makale olduğuna dair bir uyarı girdim.- Kubra 21:38, 5 Aralık 2005 (UTC)
Kelimenin kökenini girdim :) --İcelaktan 23:40, 10 Mart 2006 (UTC)

Türkiyedeki Müslüman Sayısı

  • Metindeki "%99.8" ibaresine "teorik" olarak müslüman olduğunu ve pratikte hepsinin islamiyeti uygulamadığını ifade etmek üzere, "nüfus kimliklerindeki yazıya göre..." şeklinde bir değiştirme yapılabilir mi?--Düşünenadam 19:05, 4 Haziran 2008 (UTC)
    • yazı ekleneli çok olmuş fakat gündeme gelmemesi için açıklama yapma gereği duydum. Müslüman olmak ile islamiyeti uygulamak arasınra çok fark vardır. müslüman olmak inanmak yolundan geçer. uygulama ise günah ve sevap dan. yani her zaman doğru olduğunu bildiğimiz şeyleri yapmıyoruz. Ziraa bu konuda da bir zorlama yoktur zaten. O yüzden nufus kimliğinde ne yazıyorsa kişinin inancını belirtmektedir. Nufus kimliginde kullanılmasının amacıda odur. madem kisinin inancını göstermicek o zaman nufus kimliklerinde din ibraesinin kaldırılması gerekir. buda çok yanlış bir uygulama olur. Birde islamiyetin gereklerinin yerine getirmeyen yada eksik getirenler konusunda böyle bir yorumda bulunmak islam dinince kabul edilebilir birşey değildir. resmen munafik damgasının vurulmasıdır. islam dinince çeşitli açıklamalarıyla günah sayılmaktadır.--Yücel TÜRK 02:55, 14 Mart 2009 (UTC)
  • sanırım insanlar nüfus cüzdanındaki din hanesini değiştirebilmek için dava açılması gerektiğini bilmiyor --Semih Sevinç 02:34, 25 Mayıs 2009 (UTC)

artık davaya gerek yok, hatta 2008'den beri yoktu.78.170.53.0 07:42, 11 Eylül 2011 (UTC)