Geyik muhabbeti

Vikipedi, özgür ansiklopedi

Geyik Muhabbetleri aslında bir mizah tarzı olarak 80'li yılların başında mizah yazarı ve çizer Cihan Demirci tarafından başlatılmış olup, bu sözcüklerin isim babası Cihan Demirci'dir. 1982 yılında çalışmış olduğu dergide Geyik Muhabbeti köşesini başlatan Demirci yazılarında "karşılıklı olarak yapılan monolog, yani iki ya da daha çok kişinin karşılıklı olarak boş konuşması" konularına göndermeler yapıyordu.

2007 yılında 25. yılına ulaşan bu sözcükleri uzun yıllar mizah dergilerinde, eklerinde ve gazetelerde bir mizah köşesi olarak sürdüren Cihan Demirci, 1990 yılında "Geyik Muhabbetleri"ni kitap olarak yayınladı. Bugüne dek 24 kez basılan ve 52 bin civarında bir satışa ulaşan "Geyik Muhabbetleri" kitabının birkaç yıldır baskısı tükenmiş durumda bulunuyor.

"Geyik Muhabbeti"ni 1980'li yıllarda; özdeyiş, gag, karşılıklı monolog, şiir, duvar yazısı karışımından oluşan bir mizah tarzı olarak hayatımıza sokan Cihan Demirci, "Geyik Muhabbeti" ile ilgili bir röportajda şunları söylüyor: "Mizahçının kaderidir bu, bir sözcük, bir deyim, bir terim uydurursunuz, aslında kullanım amacınız bambaşkadır ama toplum zaman içinde o sözcükleri alır, çekiştirir, çekiştirir, çekiştirir ve gerçek anlamının içini boşaltır. Sonra bir bumerang gibi size geri fırlatıp atar. "Geyik Muhabbeti"nde de vaziyet aynen böyle oldu. Bu iki sözcüğün toplumun elinde lastik gibi çekilip, içinin boşaltılmasına engel olamadım. Bu sözcükler 1990'lı yılların ortasından sonra benim yarattığım anlamını kaybetti, ben boş konuşmaları eleştirmek için kullanmıştım bu tanımlamayı. Ancak giderek sadece boş değil, dolu konuşmalara da geyik muhabbeti denilmeye başlandı. Hatta toplumumuz, 1990'lı yılların ortasından başlayarak muhabbeti tamamen bitirip, .... sözcüğü sadece 'geyik' düzeyine indirdi, bu gidişle sondaki, iki harfi de gidecek ve 'gey' sözcüğüne kadar inecek sanırım!. Ben de bu tehlike yüzünden yaptığım mizah tarzına 90'lı yıllarda "Espirin" sonra da "Laforizma" adını taktım, bu sözcükler sanırım daha yerine oturmuş sözcükler oldu..."